Pablo Ruiz Picasso nun eserini yıllar öncesinden bilmeme rağmen Buket Uzuner in Toprak romanını okurken; yaşanılanların birikiminin patlamasından dolayı sanırım birden daha çok ilgimi çekti… ve işte dedim benim ülkeme yapılanda aynen bu …insanların , hayvanların savaş vahşeti karşısında yaşadığı dram bu kadar basit çizgilerle, bu kadar mı güzel anlatılır?
Yıllardır insanlık uzun bir sömürü çağı yaşıyor.. Amerika’nın ve batının emperyalist, sömürgeci tutumları ile Afrika’yı, Ortadoğu yu ve Asya’yı hegemonyası altına alması için verdiği savaşlar..İşte benim ülkem bu savaşların içinde, en sıkıntılı döneminden geçiyor… Bu eser bir parçada olsa yol gösterici olsun yüreklerde …
Resme baktığımız da, eserdeki geometrik çizgilerden kübik bir eser olduğunu rahatlıkla çıkarabiliyoruz, eser ayrıca anlamı itibariyle de kübik. Nedense trajedilerin barok tarzda daha iyi yansıtılacağını düşünürken eseri gördüğümde yanıldığımı anladım. Ve içimden bizim de bir Picassomuz olsaydı ah kim bilir neleri , (Sivas katliamından tut da sayamayacağım bir sürü katliam 😥) çizerdi diye iç geçirdim.
1937 yılında, ressamımız 56 yaşındayken 349.3 x 776.6 cm‘lik kanvas üzerine yağlıboyayla yaptığı bu resim; Madrid de Kraliçe Sofia Müzesi‘nde sergilenmektedir.
Gelelim hikayesine ;
1937 yılında İspanya da, Francisco Franco yönetiminde bir iç savaş yaşanmaktaydı. Milliyetçi kesim ile Cumhuriyetçiler arasında ki bir savaştı bu.Ve bu savaşta milliyetçiler, cumhuriyetçileri vuruyor.Yani halk kendi kendini yok ediyor.😥
Biscay Bölgesi‘nde ikamet eden Guernica Kasabası, bu iç savaştan en büyük yara alan yerleşim yerlerinden biriydi. Guernica’nın o dönemdeki önemi, İspanya da gelişmiş sanayi bölgelerinden biri durumunda olan milliyetçi Bask bölgesinin işçi militanlığının simgesi ve solun kalelerinden biri sayılan önemli bir şehri olmasından kaynaklanmaktaydı. Franco nun faşist yönetiminden kaçan insanlar Guernica ya akın ediyordu. Nüfusu kalabalıklaşmıştı.
Milliyetçi kesim, daha da güçlenmek adına dışarıdan yardım aldı. Adolf Hitler ve Benito Mussolini de Francisco Franco’yu destekliyordu.
Franco, aralarının çok iyi olduğu Hitler’in silahlarını Guernica üzerinde denemesini onaylamıştı.Ve Nazi Almanyası ve İtalyan uçakları, İspanya’nın bu zayıf döneminden faydalanarak Milliyetçilere bombardıman uçakları temin etti.
Kendine karşı olanın ölümünü önemsemeyen faşist bir diktatördü Franco. Halkın en yoğun şekilde, şehirde olduğu günü seçmişlerdi. Şehir pazarının kurulduğu gün idi. Sivil direnişi yok etmek adına, askeri anlamda hiçbir savunması olmayan kent tam 3 saat boyunca bombalandı ve bombaların çıkardığı yangınlar 3 gün sönmedi.
Kayıtlara göre 1654 kişi öldü, 889 kişi yaralandı. Bu vahşetin en acı tarafı da kasaba halkının erkekleri Milliyetçilere karşı savaşmak için kasaba dışındaydı. Yani ölen 1654 kişi kadınlar, çocuklar ve yaşlılardı. ![](http://www.blog-mlog.com/wp-content/uploads/2017/10/destroyed-guernica-1937-cpj4mg-2-300x221.jpg)
Picasso, İspanya’dan 1904 yılında ayrılmış ve Fransa’ya yerleşmişti. Ve hiç bir zaman ana vatanına dönmedi.O dönemde Paris’te yaşayan Picasso bu acı katliamı ; Güney Afrika asıllı İngiliz gazeteci George Steer’in The Times gazetesinde yayımladığı “Guernica’nın trajedisi: Şehir hava bombardımanında yerle bir oldu” başlıklı haberinden öğreniyor.
Daha öncesinden Paris’te sürgün halinde olan İspanya Hükümeti, Paris Dünya Fuarı’nda sergilenmek üzere, Picasso’dan bir tablo yapmasını istiyor fakat Guernica’nın bombalanmasına kadar Picasso çizecek bir şey bulamıyor.İşte bu haber onun ilham kaynağı oluyor.
Resmin siyah beyaz tonlarında yapılma nedeni de işte bu yüzden ; bir gazete haberini veriyormuş izlenimini vermek için .Ve bu renklerle bir bakıma foto muhabirliği gerçekliliğini de yakalamış oluyor.Başka bir yorum da ise renk yoksunluğunu, yaşanılan acının resme yansıtılmasıdır denmiş. Bu katliam renklerle canlandırılamaz ve acının en belirgin rengi de gridir diye düşünmüşler.Sanırım iki yorum birden doğru olduğundan bu kadar etkileyici hava veriyor ,renksizlik…
Pablo Picasso, tüm planlarını kendisini Guernica tablosuna adamak için iptal etse de esere sergi tarihinden üç hafta önce başlayabiliyor ve eser, fuarın başlangıcından iki hafta sonra tamamlanabiliyor.
Guernica’nın gecikmesine sebep olan faktörlerden biri de Picasso’nun “The Dream and Lie of Franco” ismini verdiği, gravür ve akuatint ( Bir Kazıresim tekniği. Bakır basım levhasının asitle aşındırılması yöntemiyle yapılır. Asit bu yöntemle yalnız çizgileri değil, ton bölgelerini de etkiler. Dolayısıyla oluşan resim tonlarının yumuşaklığı nedeniyle sulu boyaya benzer.) eserlerden oluşan bir resim serisi daha yayınlamasıydı. Guernica tablosu fuarda sergilenmeye başladığı sıralarda Picasso bu yeni serisini de duyurmuş hatta.
Guernica’nın ilk taslaklarında , baskıya direnmenin evrensel bir sembolü olan yükselen bir yumruk imgesi de bulunuyordu. Ressam bu sembolü önce boş bir ele, sonrasında bir buğday başağına dönüştürüp; en sonunda da resimden çıkartmıştır.Ayrıca ilk taslaklarında ağlayan bir kadının gözünden akan kırmızı renkli bir gözyaşı gibi renkli imgeler de bulunuyormuş.Daha sonra akan kanı göstermenin acıyı katlamaya yetersiz olduğuna karar vererek resme katmayacaktır..
Picasso bu katliam için şu sözleri söylemiştir:“İspanya’nın mücadelesi, insanlara, özgürlüğe yapılan saldırıya karşıdır. Ressam olarak hayatım boyunca sürekli sanatın ölümüne karşı durmaya çalıştım. Benim gericilikle ve ölümle anlaşma içinde olduğumu kim bir an için bile olsa düşünebilir? Üzerinde çalıştığım ve Guernica ismini vereceğim resimde, ve son zamanlardaki tüm eserlerimde, İspanya’yı acı ve ölüm okyanusuna batıran askeri sınıfa duyduğum nefreti açıkça göstermekteyim…”
11 Temmuz 1937 yılında Guernica Paris Fuarı’nda, İspanya’nın temsil ettiği binanın giriş kısmında sergilendi.
Fuarda ilk sergilendiği sırada resim beğenilmemiş, ve bu daha sonra resmin tam olarak anlaşılamamasına da bağlanmıştır. Picasso , kendisine yapılan “sanat yapmak için mesajları görünmez hale getirdi” suçlamalarına , “senelerce biriktirdiğim duyguların yarattığı bir resmi , sırf anlaşılması uğruna bozamazdım” şeklinde cevap vermiştir..
Guernica Paris’ten sonra Amerika’ya gönderildi. Fakat Picasso faşist düzen bitmeden tablonun İspanya topraklarına girmesini istememişti.
Faşist düzen yıkılıp, Cumhuriyet kurulunca , 1981 yılında Guernica topraklarına gönderilir. Fakat Picasso bunu göremeden hayata veda etmiştir.
Gelelim resimde ki şekillerin hissettirdiklerine…
Akademisyenler ve eleştirmenler Guernica’nın içerdiği at, boğa gibi figürlerin anlamlarını ressama sorduklarında, Picasso : “Boğa, boğadır ve at, attır. Resimlerimdeki belirli şeylere belirli anlamlar yüklemeniz doğru olabilir, fakat bu anlamı yüklemek benim fikrim değildir. Beni yalnızca, resimlerimdeki şeylerin ne oldukları ilgilendiriyor, ne anlama geldikleri değil. eğer benim tablolarımdaki belirli şeylerden belirli bir anlam çıkarılırsa, bu tamamıyla rastlantıdır, yoksa benim bu anlamı iletmek gibi bir çabam olmamıştır. Yalnızca resim yapmak için resim yapıyorum. Nesneler nasılsa, onları öyle resmediyorum. benim ressamlığımda, hiçbir bilinçli propaganda amacı yoktur. Guernica resmi dışında” demiştir. Demesine ama….
Oysa tablo içinde bir sürü gizli imge barındırır. Ve tablo, bütünü ve içine gizlenmiş imgeleriyle ölümün acımasızlığıyla başa çıkmak için gizemli bir güç kaynağı oluşturur.
C.g.jung da, Picasso’nun resimlerinin içine gizlediği bu imgelerin birer yeraltı karakterleri olduğunu vurgular.
Bu resim, altı insan figürü, at ve iki boğadan oluşan bir savaş kompozisyonudur. Dolayısıyla kaos vardır. İlk bakışta karmaşa göz yorabilir.O yüzden nereye odaklanacağımızı bilmemiz gerekir.Resimde merkez yok, Kübizm‘e yakışan geometrik şekiller vardır.
Picasso nun ne anlatmak istediği kendisininde söylediği gibi bize bağlı.
Resme baktığınızda klostrofobik bir hava var yani kapalı bir oda ; belkide bir işkence odası. Alçak tavanlı ve tavandan sarkan ampulun aydınlattığı bir mekan da sorgu odası havasına katkı sağlıyor.
Resmin ortasında üstte yer alan, bana göre en göze çarpan nesneden başlarsak;
💦 Tavanda asılı duran ampul : Bu ampulün pek çok anlamı olabilir.![](http://www.blog-mlog.com/wp-content/uploads/2017/10/guernica-3d_9784910-40550_640x360-300x225.jpg)
✴İspanyolca biliyorsak bu ampulün adı, ‘bombilla‘dır. Kimi yorumcular, ampulü görünce ‘bombilla‘ diyeceğimizi ve buradan ‘bomba’ kelimesini çıkarmamız gerektiğini söyleyerek Picasso nun ortamın gerginliğini yansıtmaya çalışma çabası olabilir diyorlar.
✴ Bazıları da ampulün üzerindeki gözü Tanrının gözü olarak yorumluyor.
✴ Ampul güneş simgesi olabileceği gibi savaşta iktidar gücünü de simgelemiş olabilir.
✴Bazılarına göre de Avrupa da ki aydınlanma sembolüdür.
✴Ampul teknolojik gelişimin bir parçası olabilir.Zaten burada yapılan da teknolojiyi test etmek değil miydi ?.
💦En soldaki boğa.
Sola doğru baksa da gövdesi sağa doğru ilerleyecekmiş gibi duran boğanın kuyruğu bir alev şeklinde çizilmiş. Bu, Guernica da 3 gün sönmeyen yangına gönderme olabilir.
💦Boğanın hemen altında duran bir kadın figürü var. Kollarındaki cansız bebeğinin acısını yukarı doğru haykırarak yaşayan bu kadın,![](http://www.blog-mlog.com/wp-content/uploads/2017/10/376c0ffce2b11da203ee4b633929e52d-picasso-guernica-pablo-picasso-201x300.jpg)
✴ Guernica daki bombardımanda ölenlerin kadın ve çocuklar olduğunu hatırlatıyor.
✴Bazılarına göre çarmıhtan indirilen İsa’yı kucaklayan Meryem‘i andırıyor.Klasik katolik görüntüsünde ki Bakire ve çocuk benzetmesi gibi.
✴Bazıları da bu kadını kendi ulusunun acısını çeken ulus temsilcisi olarak görüyor.
💦Bir diğer ayrıntı da ‘dil’
Acı çeken kadının ve boğanın dilleri, hançer biçimindedir. Hançer ise acılı çığlık, haykırışı simgeler.
💦Resmin merkezinde diyebileceğimiz kadar ortada duran at figürü,
Guernica halkını temsil ediyor, tıpkı bebeğini tutan kadın gibi acıyla haykırıyor. Atın acısının kaynağı ise karnına saplanan mızrak ve boğanın boynuzu. Atın arka tarafında (gri renkli) bir boğa gizli. Resimdeki bu ikinci boğa figürü, zor fark ediliyor. Bu boğanın boynuzu, ata saplanmış.Boğa muhtemelen faşizmi temsil ediyor. Atın çektiği acının bir sebebi de bu boynuzdur. Alev kuyruklu olan diğer boğa ise, Guernica‘nın çektiği acıyı paylaşıyor. Boynuzu ata saplanan bu ikinci boğa ise ata saldırır pozisyonda. İspanyol kültürü için önemli bir hayvan olan boğa; yaşanılan trajedi karşısında sarsılmaz ve soğukkanlı bir tanık olarak kullanılmış. Yaşanan savaşın insani ve hayvani yönlerini bu tabloda bir araya toplamış. Soldaki acı çekerken sağdaki, zayıflıktan faydalanıyor.
💦Zemine bakın. Soldan sağa doğru yerde uzanan bir erkek figürü var.
Bu erkek sembolü ile cumhuriyet kişiselleştiriliyor . Kopmuş sağ kolunun eliyle bir kılıç tutuyor. Kılıcın ucu kırılmış. Bu yumruk yaptığı eli cumhuriyeti simgeliyor. Adamın kılıçla beraber tuttuğu ise bir çiçek. Çiçek, güzellik, barıştır. Farklı karakteristik özelliklere sahip iki boğa gibi Picasso yine bir zıtlık vermektedir. Bazıları da Guernicalı bir erkek savaşçı olan bu adamın sol elinin avcunda ise var olan bir takım şekillerin stigma olabileceğini söylüyor.
💦Sağ tarafa doğru atın hemen sağında sol profilden görünen bir kadın yüzü var.
Bu vahşi sahnelere tanıklık ederek camdan içeri girmekte olan, korkusu gözlerinden okunan, oldukça endişeli bir yüz ifadesi olan kadın, sağ eliyle bir gaz lambası tutuyor. Bu kadın İspanyol hükümetinin hayali bir temsilidir. Kadının gaz lambasını bu ampule doğru uzatması ise iki ışık kaynağının çatışmasıdır.
💦Gaz lambası tutan kadının hemen altında bir yaşlı kadın figürü var.
Bu kadın, bilinçsiz ve şaşkın bir şekilde lambaya bakıyor. Kadının sol eliyle tutarak destek aldığı ise kopuk bacağı .
💦Resmin en sağında iki elini birden havaya kaldırarak haykıran bir erkek figürü var.
Havadan gelen saldırıların durması için adeta yalvarıyor. Bu adamda alevler içinde yanmakta. Yangından bahsetmiştik zaten.
💦En sağda bir kapı var. Bu kapı, mekanımızın bir oda olduğunu doğruluyor. Bu kapı çıkış noktası ya da bilinmeze gidiş olabilir. Lakin bir gerçek var ki figürlerin hepsi sola doğru ilerler vaziyette.
💦En soldaki boğanın arkasında, duvara çizilmiş güvercin var.
Güvercin, barıştır, saflıktır. Burada bir kısmı beyaz ışıkla parlayan güvercin tertemiz bir beyazlıkla resmedilmediği için , kırık bir şekilde kurtuluşu ve umudu simgeliyor. Halkına savaşma fırsatı tanınmayan Guernica için kurtuluş yakındır, müjdesi veriyor gibi.
Lena Gieseke Guernica’yı 3d haline getirdiği çalışması nı verdiğim linkten seyretmenizi öneririm.
http://www.youtube.com/watch?v=jc1nfx4c5lq